Türkiye'yi neler bekliyor?
Paylaş » Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını FaceBook'ta paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Twitter'de paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Google'de paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Delicious'ta paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Digg'de paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını MySpace'de paylaş
 

R. Hakan Kırkoğlu

Bugünlerde hepimizin kafasında aynı soru var. Peki şimdi neler olacak ? Ülkemizin yaşadığı politik kriz bizi hangi yönlere götürebilir, önümüzdeki aylar nelere gebe ?

Aşağıda okuyacağınız çalışmayı bu amaçla yaptım, ancak YSK’nın verdiği 22 Temmuz tarihine fazla takılmadan, elimizdeki profeksiyon, dönüş haritaları, transit ve ilerletimler üzerinden düşüncelerimi aktarmak istiyorum.



Yılbaşındaki yazımda değindiğim gibi, bu yıl ülkemiz 12. ev/İkizler Asc- profeksiyonu yaşamakta. Bu ev gizli düşmanları, terörizmi, toplumun dışarıda bırakılmış kesimlerini, elde olmayan nedenleri ve eskilerin tabiriyle, belaları ve felaketleri gösteren evdir. Nitekim geçtiğimiz 29 Ekim’den bu yana ardarda gelen terörist saldırılar, istihbarat yönündeki eksiklikleri (İkizler) ve toplumu yıpratan, ikileme yol açan konuları (İkizler) fazlasıyla yaşıyoruz. Natal Merkür, 4.evde, Satürn’le partil birleşimde olduğu için, bu durum ülke güvenliği ve iç işlerinde yaşanan sıkıntıları ve devlet ve kurumlarına yönelik (Satürn) konuları da içine almakta. Bu 12. ev profeksiyonun önümüzdeki 29 Ekim’e kadar da aktif kalacağını görmeliyiz.

Aylık profeksiyonlar şeklinde bakıldığında, yine şu dönemleri not almak mümkün.

29/4-29/5  6. ev/Yay, 27 Nisan’da TSK’nın açıklaması, 6. ev orduları temsil eder. (Dönüş haritasında zaman yöneticisi Jüpiter, Akrep’te 4.evde, iç işleri evinde ve yıl yöneticisi Merkür’le kavuşuyor)

29/5-29/6      7.ev/Oğlak, Açık düşmanlıklar, karşıtlıklar (Dönüş haritasında MC Satürn’le temsil edildiği için, ülke yönetimini ve iktidarı zorlayan gelişmeler, zaman yöneticisi Satürn zayıf durumda 1. evde)

29/6-29/7     8. ev/Kova   Dönüşüm, kriz ve tehlikeler, riskli bir dönem (Yine Satürn)

29/7-29/8    9.ev/Balık   Hukuki konular, yasalar, medya ve yabancılarla ilişkiler (Zaman yöneticisi Jüpiter bu konuların iç politikayı ve muhalefetin durumunu etkileyebileceği gösteriyor)

29/8-29/9  10.ev/Koç  Hükümete ve yönetime ait yeni başlangıçlar, yönetimi ilgilendiren askeri, savunmaya ait gelişmeler (Mars dönüş haritasında Güneş’le birleşiyor, çok önemli bir dönem)

29/9-29/10  11. ev/Boğa Meclise, sivil örgütlere ait konular, sosyal örgütlenmeler ve yeni hedefler, ekonomiye ait hedefler (Venüs Güneş’le birleşiyor)

Halkın gündemi politikayı şekillendiriyor: Büyük kare



29 Ekim 2007 tarihinden itibaren, ülkemiz profeksiyonu yükselen burca/Yengeç’e ilerleyecektir. Bu ev halkın iradesini, halka ait konuları, ülkenin imajını ve halkın genel durumunu açıklar. Kuşkusuz bu yeni bir dönemdir ve yeni başlangıçlar söz konusudur. Halkın sözü ve yaklaşımları çok daha ön planda olacaktır. Ancak natal haritada Ay, İkizler burcunda ve 12. evde kaldığı için ve daha da dikkat çekici olanı, güneş dönüşü haritasında Ay, yine İkizler burcunda, değişken burçlarda büyük bir kare içinde olduğundan bu dönemde de, tartışmalar bitmemiş ve toplumda ikiliği ve bölünmeyi anlatan gelişmeler adeta bir kısır döngüye işaret ediyor olabilir. Bu büyük kareyi yukarıdaki haritada görmektesiniz.

Ay astrolojide sadece toplumu değil, kadınları da anlatan semboldür. İçinde kadının olduğu tüm simgeler bu dönemde tartışma konusu olabilir. Dikkat ederseniz, güneş dönüşü haritasında Ay aynı zamanda diğer bir kadın sembolü olan Venüs’le de kare açı içindedir ve Venüs, haritada yükselen burcun yöneticisi olarak, 12. evde durmaktadır. Venüs’ün 1. evdeki Merkür’le olan karşılıklı etkileşimini, bu sorunların ve kısır döngülerin halka doğrudan yansıması olarak görmek zor olmaz. 12. ve 1. ev arasındaki etkileşimlerde birbirlerini destekleme yerine, 12. evin yıpratan ve sıkıntı getiren eğilimlerini daha fazla görebiliriz.

Önümüzdeki aylar

Güneş dönüşü haritasından baktığımızda 29 Ekim’e kadar hangi temaları bekleyebiliriz ? Bunu yılbaşındaki yazımda da ele almıştım.

21/5-22/6 arasında Meclis’e ait bitişler, sosyal örgütler ve sivil hareketlerle ilgili huzursuzluklar, bölünmeler, politik yaşamda ikilemler

22/6-21/7 arasında belirsizlik dönemi, beklemeler, halkı huzursuz kılan temalar, toprak güvenliğine ait konular, elde olmayan koşulların ağır basması (Burada dikkat çeken diğer bir şey, verilen seçim tarihinin Güneş’in Yengeç burcuna geçtiği zamana çok yakın düşmesi ve bu nedenle bu dönem haritasının önemli işaretler taşımasıdır) Bu dönemin sonu aynı zamanda ülkemizin 2007/2008 güneş dönüşü haritasının da etkin hale gelmeye başladığı zaman olduğu için, önümüzdeki aylara ait koşulların da temelinin atıldığı görülecektir.

22/7-24/8 arasında gündemin halkın seçimlerine odaklanacağı, yeni gelişmelerin filiz vereceği dönem. Bu dönemde liderlik, otoriteler ve başkanlığa ait konular ve meclisteki şekillenme yeniden ülke gündeminde olabilir. 16 Ağustos tarihi yakınları bu konularda kritik sayılır.

Tekrar etmek gerekirse, Temmuz son haftası ve Ağustos’un ilk haftasından itibaren 2007/2008 dönüş haritası da kendi konularını ortaya koymaya başlayacaktır. Bu haritanın getirdiği temaları aşağıda okuyabilirsiniz.

24/8-24/9 arasında ekonomiye ve YTL’nin değerine ilişkin gelişmeler. Tarım, toprağa ait gelirler ve işçileri içine alan konular. Bu dönemde sınırdaş olduğumuz komşu devletlerle ilgili gelişmeler daha fazla endişe kaynağı olabilir. Bu tarih aralığı ve özellikle 30 Ağustos civarı oldukça sıkıntılı ve elde olmayan konuları, terörizmi ve gizli düşmanları yeniden açığa çıkarabilecek, son derece huzursuz olarak görülmekte. Ayrıca 11 Eylül civarında bu kez yukarıda söz ettiğimiz kadına ait konular, simgeler toplumda sıkıntı yaratmaya başlayabilir. Aslında, bu tarih sonrasında, benzer konular özellikle 11 Aralık ve 5 Mart tarihleri civarında
da yansımalar yapacaktır.

24/9-24/10  arasında komşularla ilişkiler, muhtemelen Kuzey Irak ve sınırdaş ülkelerle olan diplomatik koşullar, mücadele. Dikkat edilirse, 29 Eylül tarihinde Mars ileride, 15 Kasım’da geri gitmeye başlayacağı Yengeç burcuna geçecektir. Bu dönem ülke güvenliği ve savaşa ilişkin konuları güçlü biçimde sergilemekte.

Yılın ikinci yarısında belirginleşen temalar

2007/2008 güneş dönüşü haritasında Terazi burcunun 20 derecesi yükselmekte. Bu derece “Yanan Yol” bölgesinde kalmaktadır. Terazi işbirliğinin, denge arayışının ve daha çok koalisyon eden güçlerin burcudur. Ancak yanan yolun dikkat çekiyor olması, halkın huzursuzluğunu, tartışmaya ve şiddete yol açan konuların da gündemde olacağını göstermektedir. Terazi gerçekten de politikacıları ve diplomatları çok yakından ilgilendiren bir burçtur. Bu yeni dönemde ilişkiler, işbirliği ve diplomasiye ilişkin konular büyük çapta dikkat çekici olacaktır. Terazi aynı zamanda ülkemizin topraklarını, iç işlerini ve güvenliği anlatan 4. evinde yer almaktadır. Bu gözle bakıldığında gerek ülke güvenliği, gerekse dış politika ele ele giden kritik bir tablo sergilemektedir. Belki de bu dönem sadece iç politikadaki tartışmaları ya da çekişmeleri değil, aynı zamanda sınırdaş komşularla olan ilişkileri ve bizim toprak güvenliğimizi de gündeme getirmektedir.

Ordu ve siyaset, toprak güvenliği ve savaş riski!

Güneş haritasında 10. evde Yengeç burcu yer alıyor ve aynı zamanda Mars’ın da bu alanda, natal Asc ve Pluton’un ortanoktasında olduğunu görmekteyiz. Türkiye yılın ikinci yarısında dünyada halka ve toprak güvenliğine ait konularla güçlü biçimde gündeme gelmeye devam edecektir. Bu alandaki Mars askeri seçenekleri ve yönetimin bu konudaki güçlü hassasiyetlerini gösteriyor. Yengeç koruyan, endişe duyan ve muhafaza etmeyi isteyen bir burçtur. Bu bir gece haritası olduğu için, Mars da geceye ait bir gezegen olduğundan, böyle çok önemli bir evdeki etkisi kat kat belirgin (hayz) olacaktır. Kuşkusuz hükümet ve TSK arasındaki ilişkilerin iyice zorlandığı bir dönemde, Mars’ın böylesine etkin durumda olması gündemin çok sıcak olduğunu da anlatmaktadır. Tüm bunlara ek olarak, Mars aynı zamanda dönüş haritasında idari gücü ve iradeyi temsil eden Güneş’in de göstergesi durumundadır.

Bu haritada yıl yöneticisi Ay’dır ve Ay yukarıda değindiğimiz gibi değişken burçlarda büyük kare içinde, 9. evd durmaktadır. Halkın tercihleri ve tutumu yılın tüm konularında söz sahibi olacaktır. Ancak bu alanda tek bir sesin değil, daha çok kısır döngüye ve tartışmalara giren, düşünsel, felsefi, hukuki açmazları ortaya koyan tartışmaların olduğu görülmektedir. Bu konum hem türban gibi kadına ait simgeleri hem de içinde yenilenme ve değişim taşıyan enerjileri de beraberinde getirmektedir. Ay-Venüs-Jüpiter-Uranüs arasında oluşan bu büyük kare toplumun tüm iletişim kanallarında, medyada, üniversitelerde ve çalışma
alanlarında yapılan uygulamaları gerginliğe sokar niteliktedir. İkizler burcundaki Ay toplumun ikiliğini, gerginliğini ve bunu güçlü biçimde dışa vuran tepkiselliğini yansıtmaktadır. Bu durum, hukuki platformlarda önemli tartışmalara yol açabilir.

Dikkat çeken diğer bir gösterge, Ay’ın Rigel adlı yıldızla birleşim içinde olmasıdır. Bu yıldız özellikle eğitimle ve kendi standartlarını üsteleyen bir tutumla ilişkilidir.

Haritada halkın durumunu açıklayabilecek diğer bir gösterge yükselen burcun yöneticisi Venüs’ün 12. evde/Başak burcunda ve yine büyük kare içinde oluşudur. Bu önemli sıkıntıları olan, kendini anlatmakta zorlanan, sürekli tartışan, endişe eden, kısıtlı kalmış, iyice gerilmiş bir duruma işaret etmekte.

Bu haritada ülke yönetimini daha fazla açıklayan gezegen ise Jüpiter’dir. Jüpiter de büyük kare içindedir ve Yay burcunda, haritada 3. evde kalmaktadır. Bu konum birden fazla şeyi açıklayabilir. İlki, yabancılarla ilişkiler, uluslar arası konular ve hukuki sonuçların öne çıktığı, mahkemeleri içine alan gelişmeler yönetimin önemli gündem maddelerini oluşturacaktır. Jüpiter aynı zamanda haritada 6. evi yönettiği ve natalde de 6. evden geçtiği için yine orduyu ve askeri yönetimle ilgili konularda ilişkilendirmektedir. Kuşkusuz bu ilişkiler yine büyük karenin gerginliğini de içine almaktadır.

Uzun vadede bilgi veren İlerletimler ne gösteriyor ?



Daha hızlı geçişleri ve trendleri ortaya koyan üçüncül ilerletimlerde, haritada gördüğünüz gibi, Güneş Akrep burcunun son derecelerinde ve Ay-Neptün T-kare içinde görülmektedir. Kuşkusuz bu durum, karmaşanın, sıkışmışlığın ve hali hazırda yeni bir çözüm bulamamanın, bulanıklığın işaretedir. Güneş  17 Ağustos’ta Yay burcuna geçmeden önce, 12 Temmuz’da Satürn’le birleşecektir. Bu devam eden sürecin en fazla bloke olduğu döneme işaret etmekte. Ağustos ayıyla birlikte, Güneş’in Yay burcuna geçmesi uluslararası konuların, yabancılarla ilişkilerin vurgulandığı bir dönemin başlayacağını göstermekte. Bu geçiş aynı zamanda orduya ilişkin konuların da gündemden düşmeyeceğini, tam tersine artabileceğini de simgelemekte.

Üçüncül ilerletimlerde Mars 2003 Temmuz’undan bu yana Boğa burcunda geri harekettedir ve bu durum süregelen hükümetin dış politikada toprağa ilişkin konularda daha fazla geri adım atma ve yeteri kadar hareket edememe, bekleme durumunda olduğunu göstermektedir. Mars ancak 2008 Eylül’ünde düzgün hareketine geçecektir. Kuşkusuz bu durum PKK’ya karşı girişimlerin önümüzdeki yıl yepyeni bir döneme girebileceğini de göstermekte. Mars bu dönemde, ülkemizin natal haritasındaki Güneş’le de uzun bir süre karşı karşıya kalacaktır. Bu dönem 2007 sonbaharından, 2009 sonbaharına kadar devam
edecektir. Bu göstergeler hiç huzurlu gözükmüyor ve savaşa ait konuları çağrıştırıyor.

Pluton faktörü !

Nitekim 2008 Ocak ayından itibaren Pluton, ülkemizin 7. evine geçecektir. Bu ev diplomasiyi, karşıtlıkları, açık düşmanlıkları ve mücadeleyi temsil eder. 7. evden transit geçen Pluton çok uzun vadeli bir temayı ortaya koyuyor ve bunun ilk işaretlerini 2008 Ocak ayından itibaren görmeye başlayacağız. Pluton geçtiği alandaki konularla bir güç savaşına ve bu nedenle yeniden doğuma yol açan, baskı yaratarak ilerleyen güçtür. Bu alandaki konular artık hiçbir zaman eskisi olmayacaktır. Bu geçiş, ülkemizin hem  ABD ile hem de AB ile ilişkilerini önümüzdeki dönemde güçlü biçimde yeniden şekillendirecek, adeta yerinden oynatacaktır. Kuşkusuz bu transit ülkemizin güvenliği ve dış politikası açısından da bir kırılma zamanına işaret etmektedir. Pluton bu transiti ile Yengeç burcuna geçtiği 1913-1914 yıllarında başlayan sürecin yani I. Dünya savaşının başladığı ve ardından Osmanlı devletinin yıkılışının getirdiği temalarla da yakından ilişki içinde olacaktır. Ülkemizin de haritasında Pluton bu nedenle yükselen burcunda yer almaktadır. Öyle bir döneme doğru ilerlemekteyiz ki, bu yeni dönemde tarihsel hafızamız ve bu hafızada yer alan eski travmaların hepsi birer birer açılacaktır.

Daha yavaş hareket eden ve ana temaları açıklayan ikincil ilerletimlerde ise, üzerinde çok defa durduğumuz gibi, artık ilerletilmiş Güneş Kova burcuna geçmiştir. Bu yeni konum toplumun aktif katılımını, sivil hareketleri ve reformları temsil etmektedir. Artık geçmişin yönetim anlayışı ve muhafazakar temalar yerine, toplumu ve özgürlükleri daha fazla kucaklayan bir politika doğmaktadır. Ayrıca ülkemiz 2008 Şubat başında, ilerletilmiş haritada dolunay yaşayacaktır. Bu uzun vadede değerlendirildiğinde son derece dikkat çekici bir dönüşe ve değerlendirme dönemine işaret etmektedir. Dolunaylar hasat dönemi gibidirler.
Bundan 14 yıl önce atılmış olan adımların sonuçlarnın net biçimde görülmeye başlandığı şartlara işaret ederler. 14 yıl önceki başlangıçlar bizi 1992 yılına götürür. 1992 CHP’nin yeniden açılması ve Baykal’ın Genel Başkanlığa getirildiği yıldır. Kuşkusuz Kova-Aslan ekseninde gerçekleşecek olan bu dolunay solda yeni bir şekillenmenin ve lider değişiminin ufukta olduğunu da vurgulamakta.

İlerletilmiş Ay’ın Yengeç’te olduğu bu dönemde, son iki yıldır milliyetçilik eğiliminin çok daha fazla güçleneceğini pek çok kere ifade etmiştik. Bu tema 2008 Ocak ayına kadar gündemde güçlü biçimde kalacaktır.

2007 Yengeç ve Terazi giriş haritaları



Politik atmosferin krize girdiği bu dönemde, seçimlerin yapılacağı yaz mevsimi haritasına da bakmakta fayda var. Bu haritada Oğlak burcu yükselmekte. Oğlak yönetimi, kurulu düzeni ve siyasi konuları anlatan bir burçtur ve ciddi bir atmosfere işaret eder. Yönetici gezegeni Satürn ise 8.evde/Oğlak burcunda, Neptün’le partil karşıt açıdadır. Satürn  aynı zamanda Venüs’le de birleşmektedir. 8. ev krizleri ve değişimi anlatan bir ev olarak, yönetime ilişkin konuların, liderlik (cumhurbaşkanlığı) gibi önemli bir konuyle içiçe ve sorunlu olduğunu zaten vurgulamaktadır. Burada Kova’da Neptün, halkın yönetime karşı duruşunu ve Kova ideallerinin hassasiyetine işaret etmektedir. Halk bunu kendi içinden, kendi gücünden çıkartmaktadır. (2. ev destekler, sivil örgütler, Kova) Burada tam bir zıtlaşma ve uzlaşı gereği görülmekte. 4. evde/Koç burcundaki Mars ise  Neptün ve Satürn karşıtlığı ile açısal ilişki içinde kalarak, TSK’nın getirdiği yeni gündeme işaret etmektedir.

Ayrıca bu haritada Ay, sadece Uranüs, Neptün ve Pluto ile, jenerasyon gezegenleri ile açı içindedir. Bu ilginç durum, kollektif bir hareketin, akılcı, pragmatist ve eleştirel bir durumun (Başak) ve halkın tepkisel reaksiyonunun (Ay karşıt Uranüs)  doğrudan bir yansımasıdır. Bu haritada Merkür’e özellikle dikkat etmek gerekiyor. Çünkü Merkür hem yıl yöneticisi durumundadır hem de Ay’la karşılıklı etkileşim içinde görülmektedir. 7. evdeki Merkür Uranüs/MC ve Ay/Mars orta noktalarının da üzerindedir, kısaca patlamaya hazır bir bomba durumundadır. Bu huzursuzluğunda endişenin ve duygusal durumunun (Yengeç) çok büyük bir payı vardır. Merkür bu konumuyla akılcı davranamayabilir ancak Başak’taki Ay’la olan ilişkisi bu zayıf yönünü toparlayabilmektedir.

9. ev/Başak burcu ve bu alandaki Ay, yasal konularında toplumda huzursuzluk ve endişe yaratabildiğini açıklamakta.

Eğer yönetsel konulara bakacak olursak, MC 11. evde/Akrep’te Meclisin konumuna ve Mars’ın bu noktayla olan uyumsuzluğuna bakacak olursak, asker ve yönetim arasındaki iletişimsizliği yeniden görmüş oluruz. Güneş-MC üçgen açısı meclisin iradesinin hala devam edebildiğini de göstermekte.



Bu yılın Terazi giriş haritasında ise Yay burcu yükselmekte ve haritanın tepe noktası Terazi burcunda Güneş’le 11.evde birleşmektedir. Kuşkusuz bu gösterge Mecliste ortaklıkların, anlaşmaların ve siyasetin büyük bir rol oynayacağını anlatırken, ülke gündemi uluslararası konular ve yukarıda sözünü ettiğimiz açık düşmanlıklarla da yakından ilgili olacaktır. 7. evde İkizler burcundaki Mars’ın Pluton ile yakın karşıtlığı yine bu durumun bariz göstergesidir.

Kısaca,

Öyle görülüyor ki, politik atmosfer önümüzdeki aylarda oldukça kırılgan ve sonuç üretmekte zorlanan bir tablo ortaya koyabilir. Transit Uranüs kendi bulunduğu dereceye dönerken ülkemiz yeniden doğum sancıları yaşamakta. Ancak bu hemen yerine oturacak bir kararlılık içinde de gözükmemekte. Tam tersine önümüzdeki dönemde, toplum daha fazla ikilem ve sorgulama içinde olacaktır. Mecliste uzlaşı arayışları ve pazarlıklar beklemeliyiz.

Ancak aslında, tüm bunların ötesinde en önemli konu ve risk faktörü ülke güvenliği ve ordunun içinde olacağı bu yönde bir sıcak müdahele potansiyelidir. Uluslararası ilişkiler diğer bir gündem konusudur. Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konular ve ordunun gündemde kalması, halkın gösterdiği tepkiler ülkemizin yeni politik çizgisini baştan sona şekilendirmeye aday gözükmektedir.

15.5.2007’de yazıldı.

Yılbaşında ele aldığım 2007'te Türkiye: Radikal bir yıl adlı yazım için tıklayınız.

 
Paylaş » Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını FaceBook'ta paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Twitter'de paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Google'de paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Delicious'ta paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını Digg'de paylaş Türkiye'yi neler bekliyor? yazısını MySpace'de paylaş

2021`de Türkiye...
Mevlana:Astrolojik bir portre...
2013`te Türkiye...
Neptün Balık`ta...
2010`da Türkiye...
Kova`da üçlü kavuşum - Melanie...
Satürn-Uranüs Karşıtlığı- Mela...
Barack Obama...
Kollektif Gezegenler...
Çin`in gelecek devrimi...
 
Ekle
Çıkart
e-Posta adresinizi yazın
Copyright © 2003-2024 R.Hakan KIRKOĞLU Bucks - Digital Media Publishing Agency